12 Mart 2016 Cumartesi

TO ROME WİTH LOVE !



Roma'nın bendeki yeri başkadır!
Ağca ile ilk gittiğimiz filmdir Roma'ya Sevgilerle...
İlk elele tutuştuğumuz an da esas oğlan ile esas kızın elele tutuştuğu andır..

Roma genel görünüş...
 
Woody Allen Roma'nın her köşesini bir film setine çevirmiş adeta. Filmin her sahnesinde şehrin başka bir güzelliğine gitmek mümkün... Roma'ya gitmeden bir izleyin derim.

Gitmeden izlemeniz lazım, benden söylemesi...
Bu arada sanırım her gezi yazımı bir filmle bağdaştırmasam olmayacak:)Neyse konumuza dönelim:)

Şimdi Aşıklar Şehri olarak da nitelendirilen Roma'ya gitmeye karar verdiniz. Nerede kalayım diye kara kara düşünüyorsanız ben şahsen Fontana Di Trevi namı diğer Aşıklar Çeşmesine yakın bir lokasyonda kalmanızı tavsiye ederim.



Şehrin en hareketli, akşamları cıvıl cıvıl, eğlenceli sokakları hep Aşıklar Çeşmesinin etrafında.
Booking.com üzerinden yakın otelleri tarayabilirsiniz. Hele ki 5 adet konaklama yaptıktan sonra Booking.com'un ekstra hizmetlerinden faydalanabilir, özel indirimleri ile çok daha ucuza otel işini halledebilirsiniz. Reklamımı da yaptım, gönül rahatlığı ile devam edebilirim.

Bu blogu yazma amacım hem nacizane seyahat önerilerimi sizlerle paylaşmak hem de bu işi en ekonomik şekilde nasıl yaparsınız anlatmak olduğu için uçak biletlerinden bahsetmeden edemeyeceğim.

Biz Akdeniz insanları biraz daha rahat insanlar olduğumuzdan mütevellit, planlama işlerini en sona bırakmayı çok severiz. Bu yüzden son güne kalmış otel fiyatları coşar, uçak biletleri el yakar.
Ama bu işi 5-6 ay önceden hem de firmaların yapmış olduğu kampanyaları takip ederek yaparsanız, uçakla ulaşım bütçesini %60 dan fazla azaltabileceğinizi garanti ediyorum.

Örneğin size Roma gidiş dönüş uçak biletine 2 kişi için sadece 480 lira ödediğimi söylesem, Pegasus'un sitesini çok daha fazla takip edersiniz sanıyorum:)

İşte tam da bu yüzden size konaklama ve ulaşım konusundaki kampanyalar hakkında da ara ara bilgi vermeye karar verdim

Şu anda Pegasusta devam eden güncel kampanya : Baharda tatil bi'başka! Kaçırma!
Siteye girip bir göz atmanızı tavsiye ederim.
https://www.flypgs.com/kampanyalar




Uçak biletini hallettik, oteli de ayarladık, yolumuza devam edelim..

Gitmeden önce siz de benim gibi nerelere gitmeliyim diye blog karıştıranlardansanız Roma'yı 3 bölüme ayırmanız gerektiğini bileceksiniz. Bir çok blogger arkadaşım şehri,
  • Antik Roma
  • Roma Merkez
  • Vatikanoooo
olarak 3'e ayırmamızı tavsiye etmiş. Katılıyorum ve artırıyorum. Bizim zaten tam 3 günümüz olduğu için bu sınıflandırma olayına harfiyen uyduk.
Günde 25- 30 km yürüdük ve keşfedilmemiş bir karış toprak bırakmadık. Döndükten sonra fazla yürümekten ayağımda topuk dikeni çıktı ama yapacak bir şey yok. Bu arada şaka değil gerçekten çıktı, doktor raporum var:)

Biz ilk olarak Roma Merkezden başladık.
Gitmeniz gereken belli başlı yerleri sıralıyorum.

  • Fontana di Trevi
  • Spanish Steps
  • Pantheon
  • Piazza Novana
  • Piazza del Popolo
  • Piazza Venezia
  • Viva del Corso

Fontana di Trevi

Namı diğer Aşıklar çeşmesi... Bazı yerler vardır hani arkadaşlarınızla ya da iş seyahati ile gitmek istemezsiniz. Orayı ilk gördüğünüzde yanınızda sevdiğiniz adam olsun istersiniz ya
Roma ve Aşıklar Çeşmesi benim için öyle bir yerdi.



Siz de sevgilinizin elinden tutun ve buraya gelin.. Gözlerinizi kapatın, ikiniz için çokk güzel bir dilek dileyin. Hayat çok kısa, bize aşk lazım, umut lazım, dileklerimizin gerçek olduğu bir hayat lazım...

Ama tabi kii klasik herkes gibi havuza para atıp, fotoğraf çektirip yolunuza devam etmenizi tavsiye etmiyorummm. Aşıklar çeşmesinin etrafında Romanın meşhur pizzalarının tadına bakabileceğiniz sayısız restoran var. Pizzanızı alın, yanına küçük bir şarap aşıklar çeşmesinin etrafında bir yere çökün. Oturduğunuz yer fotoğraf çekenlerin ilgisini çekmeyen bir kısımda olursa rahat edersiniz. Romanın bu romantik sokağında aşıklar çeşmesine karşı pizza ve şarap keyfi uzun yıllar geçse bile hafızanızın bir köşesinden size gülümseyerek bakacak, emin olun:)


Spanish Steps

Adının neden İspanyol Merdivenleri olduğunu bilmediğim, Fontana di Trevi den bir kaç sokak yukarıda, ya bu muymuş Spanish Steps diyeceğiniz devasa merdivenler. Tam karşısında alışveriş konusunda meşhur Via del Corso meydanı var. Biz gittiğimizde tadilatta olduğu için kapalıydı Spanish Steps. Aslında Fontana di Trevi de kapalıymış ama yaklaşık 1 hafta önce tadilatı bitmiş, şükür.



Bu bölgenin de etrafında da bir sürü güzel mekan mevcut. Pizzanızı Trevi çeşmesine karşı yediyseniz, Spanish Steps'in önündeki bir başka çeşmenin dibinde Pompi Pasticceria dan aldığınız nefis tiramisuları mideye indirebilirsiniz. Yemek konusundaki aşkımı bilen bilir. Foursquare puanı 9.2 olan Piazza de Spagna nın dibindeki bu tatlıcıya aşık olacaksınız garanti ediyorum. Ben klasik tiramusu aldım ama fıstıklı ve çilekli olanları da enfes görünüyordu.



Ben çaysız yapamam, tatlı yiyorsam yanında bir de çay olsun yahu diyorsanız maalesef Pompi Pasticceria'nın çay servisi yok ama Spanish Steps'in hemen solunda Foursquare puanı 8.1 olan Babington's Tea Room var. İçerde tatlı ve kurabiyelerde var. Çok da lezzetli oldukları yazılı idi yorumlarda ama bence Pompi den tiramisuları alın, buradan sadece çay alıp ya Spanish Steps'e ya da çeşmenin başına çökün. Roma sokaklarının tadını çıkarın.



Pantheon

Piazzo Novana ile Via del Corso arasında kalan Pantheon fazla vakit ayırmadan önünden geçmeniz ve 2 fotoğraf çektirmenizin yeterli olacağı bir yer..
Giriş ücretsiz, içeriyi gezebilirsiniz ama açıkçası benim çok da fazla ilgii çekmedi. İlgimi çekmedi dediğim yerin de Antik Roma'da tüm tanrılar için yapılmış bir tapınak olmasına dikkat. Çok cooll :)



Fazla uzaklaşmadan Roma'ya geldiyseniz gitmeden dönmeyin diyeceğim bir restoran tavsiyesi daha.
Pastificio...Foursquare puanı 8.5. Bence 10 üzerinden 10 bi mekan. Puan kıranların bir lüx beklentisi içinde olduklarını sanıyorum çünkü mekan sıcacık ama aynı zamanda küçücük bir mekan. Günde 2 çeşit makarna yapıyorlar sadece, plastik tabaklarda self servis. Tabağı 4 €. Bar gibi bir bölümde yiyorsun makarnayı eline alıp. Barın üzerinde bir sürahi beyaz şarap. İkram ediyorlar. Ekstra bir ücrete tabi değil. İnanılmaz şahsına münhasır bir mekan ve çok lezzetli.



Aynı zamanda el yapımı makarnalar da satıyorlar. Sevdiklerinize hediye almak için doğru adres. Rengarenk makarna paketlerinden birine hatta bir kaçına saldırın pişman olmayacaksınız..



Viva del Corso ve Piazza Meydanları

Piazza Novana, Venezia, del Popolo meydanları zaten yukarıda bahsettiğim yerleri gezerken geçeceğiniz meydan ve sokaklar. Viva del Corso ise bir ucu Piazza Venezia bir ucu Piazza del Popolo olan bizim Nişantaşı,Bağdat caddesivari bir sokak. Alışveriş için gezebilirsiniz.


Pinokyo Masalının İtalyanlara ait olduğunu biliyor muyduz? Hey gidi Gepetto hey!!

Şehir merkezini uzun uzun anlattıktan sonra şimdi Antik Romaya geçelim...

Antik Roma için rotayı çiziyorum.

  • Colleseum
  • Foro Romano
  • Arch of Constantine
  • Palatino Hill
  • Circus Maximus
  • Domus Area
  • Trojans Market and Column
Çok fazla gibi görünmesi sizi korkutmasın. Tüm bu yerler aslında birbirlerinin dibinde. Ama yine de neredeyse 1 tam gününüzü alacağını kabullenmeniz lazım.

Normal koşullarda sadece basit google bilgileri vermeleri sebebi ile rehber kiralamaya karşı olsam da Antik Romayı gezerken bir istisna yaptık. Hem sıra beklemeden Colleseum'u bir bilenden dinlemek, hem de yakın bölgelerdeki yukarıda saydığım diğer yerlerin tek tek tarihlerini, hikayelerini öğrenmeniz açısından rehberler faydalı olabilir. Zaten adım başı rehbere rastlayacaksınız.  Bu bölgede ciddi bir iş kolu olduğunu düşünüyorum.

Colleseum

Hiç Spartacus izlediniz mii?
İzlemediyseniz Colleseum'u gezmeden önce bir izlemenizi tavsiye edeceğim. Ben dizisini bitirip gittiğim için neredeyse elime bir kılıç alıp atlayacaktım Colleseum'un ortasına. İlk kadın gladyatör olarak tarihe geçme fırsatım Gökhan'ın kolumdan tutup beni kendime getirmesi ile ellerimin arasından kayıp gittiii. Onu bu yüzden hiç affetmeyeceğim:)

Colleseum


Aslında M.S. 72 tarihinde antik tiyatro olarak inşa edilmiş bu yapı, tüm dünyanın en büyük antik tiyatrosu olma özelliğini hala elinde bulunduruyor. Ama sonraları yumurtaya can veren Rabbim bu adamları şaşırtmış ve Colleseum gladyatörlerin birbirlerini canice katlettikleri hatta bununla yetinmeyip vahşi hayvanlarla insanların dövüştürüldüğü ve yerli halkın da bunları büyük bir zevk ve coşku ile izledikleri bir yer haline gelmiş. Spartacus izlerseniz tüm bu söylediklerimi bilfiil yaşayarak öğreneceksiniz. Tavsiye ediyorum.



Bu gladyatörler ne sanıyor kendini?!  :)

Fora Romano



Antik Roma'nın merkezi olan bu açık hava müzesi dönemin ticaret, siyaset ve hukuk merkeziymiş. İçeride bir sürü anıt, tapınak ve arkeolojik kalıntı mevcut.


Fora Romano'da yoga yapan genç kız isimli çalışmam


Arch of Constantine

Colesseum ve Palatino Hill arasında kalan önünde fotoğraf çekilmesi şart olan heybetli bir yapı kendisi...



Palatino Hill




7 tepeli İstanbul'dan sonra Roma'nın da 7 tepesi olduğunu ve bu tepelerden birinin de Palatino Hill olduğunu öğrenen Özlem'in şaşkınlığı burada bitmez. Neredeyse tüm Tarkan filmlerinde gördüğünüz daha yeni doğmuş bebekken ormanda kaybolan ve kurtlar tarafından büyütülen kahraman hikayesinin de aslında eski bir yunan miti olduğunu öğrenir ve bu gerçeğe dayanamaz. Bize bu hikayeyi anlatan İtalian rehberler dahil kimsenin inanmadığı Palatino Hill hikayesi şöyle efenim:


Roma mitolojisi'ne göre, Palatino Tepesi Romulus ve Romus'un dişi bir kurt tarafından bulunarak büyütüldüğü yerdir. Kahramanlarımızdan Romulus daha sonra büyüyüp serpilecek ve Roma'yı kurmaya karar verecektir....

Colleseum ve Foro Ramanoya tepeden bakış
 Son olarak gerçekten inanılmaz etkilendiğim sadece dini bir merkez değil aynı zamanda tam bir tarih, kültür, sanat merkezi olan 0.44 km2 yüzölçümü ile dünyanın en küçük ülkesi ünvanını da elinde bulundurulan Vatikan.

Vaticano

Dünyanın en küçük ülkesi olmasına rağmen Roma sokaklarından bir semt gibi gözüken Vatikan hakkında söylemek istediğim çok şey var. Nereden başlasam bilemiyorum.


Öncelikle kısaca Papa tarafından yönetilen, Tamamı İsviçreli Katoliklerden oluşan kendine ait bir ordusu olan, Michelangelo tarafından adeta bir sanat galerisine çevrilmiş bir ülke kendisi. Roma'nın ortasında etrafı yüksek duvarlarla kaplı, içeriye girmek için eğer ki internetten bilet almamışsanız uzunnnn kuyruklar bekleyeceğiniz ama buna değecek bir yer.



Girişte kadın olsun erkek olsun kıyafetlerinize dikat etmeniz gerekiyor. Kısa şortlar ya da dekolteli kıyafetlerle maalesef içeri giremeyeceksiniz. O kadar sıra bekledikten sonra kapıdan dönmek canınızı yakacağı için bu bilginin önemli olduğunun altını çizmek istiyorum.

Vatikan'da gezmeniz gereken başlıca yerler;

  • San Pietro Meydanı
  • San Pietro Bazilikası
  • Vatikan Müzesi
  • Sistine Chapel
  • Vatikan Bahçeleri

San Pietro Meydanı

Aziz Petrus Meydanı olarak da bilinen bu meydan San Pietro Bazilikasının önünde yer alan, Bernini tarafından tasarlanmış dünyanın en büyük meydanlarından bir tanesidir. Papanın Hristiyan alemine seslenişleri genellikle bu meydandan yapılır.


İsviçreli katoliklerden oluşan ordudan bahsetmiştim. Nacizane 2 sini resimin arkasında görebilirsiniz:)
 
San Pietro Bazilikası

Roma katoliklerinin hac noktası olan bazilika dünyanın en büyük kilisesidir. 60.000 kişi kapasiteli bu kilise 23 000 m2 alan üzerine inşa edilmiştir. Bazilikanın içinde Michelangelo,Raphael gibi ünlü rönesans sanatçıları çalışmıştır.


Heyy! Biz galiba hacı oldukkkk!


Biz 330 merdiven çıkmaya biraz üşendiğimiz için kubbeye çıkmadık ama Vatikan'a hatta Roma'ya 136 metre yüksekten bakmak sizin için çekici olabilir. Kubbeye çıkış ücretli, bir yere kadar asansör var hatırladığım ama yine de baya bir merdiven çıkmanız gerekiyor. Bu çıkışın bir de inişi var unutmayın.


Kutsal su?! Done!

Yanınızda "Bir daha dünyaya gelsem, sanat tarihi okur, heykeltraş olurdum" diyen bir adam varsa; Michelangelo'nun 1499 yılında henüz 25 yaşındayken yaptığı ve "Pieta" adını verdiği,
Hz İsa'nın çarmıha gerilmiş bedenini kucağına almış Hz Meryem heykelinin bu kilisede olduğunu da öğrenmeniz gerekiyor.


Pieta!




Ayrıca yine 17. yy da Bernini tarafından inşa edilmiş Baldaken adlı eser de San Pietro Bazilikasının içinde yer alıyor.



Vatikan Müzesi

İçiçe geçmiş 53 tane sanat galerisi düşünün. Yürüdüğünüz yollar geçtiğiniz odalar, tavanlar, duvarlar hepsi Rönesans sanatçılarının izlerini taşıyor. Gözününüzün görebildiği her alan bir tablo sanki...



Bu 53 galerinin sonunda dünyaca ünlü 54. galeri yani Sistine Chapel bulunuyor.

İddia ediyorum Sistine Chapel görüp görebileceğiniz en büyüleyici, en görkemli, en mükemmel yapıtlarda ilk 3 e girer. Tüm duvar ve tavan detaylarını incelemekten boyunlarımız tutuldu. Abartıyorum zannediyorsunuz ama gidip görünce ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Buranın ayrıca güzel bir hikayesi var. İzninizle kısaca paylaşmak istiyorum:

Dönemin papası Papa Sixtus bir ibadethane yaptırmak istiyor. Mimar Giovannino De’Dolci'yi ibadethaneyi tasarlamak üzere görevlendiriyor. Ancak Papa'nın bazı özel istekleri var. Şapelin duvarlarının, İncilden hikayelerin anlatıldığı resimlerle donatılmasını emrediyor. Bu iş için o dönemin ünlü ressamları olan Rosselli, Botticelli, Perugino gibi isimleri çağırıyorlar. Ama hiçbiri Papa'nın talep ettiği şekilde hikayeleri resmedemiyor.Papa işi Michelangelo'ya teklif ediyor. İlk başta kabul etmediği için Papa ile arası bozulan ve gözden düşen Michelangelo daha sonra teklifi kabul ediyor.
Sistine Chapel'in tavanının tam ortasında "Yaratılış" isimli Michelangelo'nun en ünlü tablolarından biri vardır. Derler ki:
Papaya kızan ve aynı zamanda inanç konusunda farklı düşüncelere sahip olan Michelangelo, Tanrıya elini uzatan Adem'i oval bir silüetin içine resmetmiştir. Bu oval silüet de  aslında insan beyninin silüetidir.
Yine rivayete göre;
"Melekler, Tanrı, yaratılış aslında sadece insan beyninin, hayal gücününün eseridir" demek istemiştir Michelangelo.


Yaratılış! Foto çekmek yasak olduğu için maalesef görüntü biraz kötü bu yüzden aşağıda orjinalini paylaşacağım.


Kiliseden kadavra çalarak üzerinde incelemeler yaptığı bilinen Michelangelo'nun beynin şeklini biliyor olması şaşırtıcı değil, ama bir ibadethanenin tavanına böyle bir resim yapıyor olması takdire şayan... Yorumsuz paylaşıyorum:)

Sistine Chapel'ini de anlattıktan sonra Roma gezisini sanırımm bitirmiş oluyoruzz..



Gökhan ilk çıkmaya başladığımızda bana şöyle demişti:
Birlikte çok güzel anılar biriktireceğiz. Her hikaye ile birlikte birbirimizi daha çok seveceğiz.
Bir dünya haritası alacağız evimize. Her gittiğimiz yer için haritaya bir tik atacağız.

Biz bugün bir tik daha attık haritamıza. Bir hikaye daha koyduk anı defterimize.
Şimdi sıra sizde! Hayat akıp gidiyor. Sevdiğinle yeni bir hikaye yazmanın tam sırası değil mi?





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder